20 Mayıs Çocuk Gelişimciler Günü olması nedeniyle “ÇOCUK GELİŞİMİ İLE UMUDUN YANSIMALARI” konulu resim sergisi ziyarete açılmıştır. Başhekimimiz Prof. Dr. Ömer Faruk ERKOÇAK ve yöneticilerimiz açılışta bulunmuşlardır.
Selçuk Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kezban TEPELİ, Doç. Dr. Gökhan KAYILI, Dr. Öğr. Üyesi Gülay TEMİZ, Öğr. Gör. Dr. Figen GÜLEŞ, Karatay Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hatice YALÇIN açılışımıza katılmış olup bizi mutlu etmişlerdir.
Depremi yaşamış çocuklarımızın yaptıkları resimlerden oluşan sergi 22-26 Mayıs tarih aralığında hastane ek binamızda (B blok) açık olacaktır ve tüm ziyaretçilerimizi beklemekteyiz.
Hastanemizde çalışan çocuk gelişimi uzmanlarımız, çocuklarımızın gelişimlerini destekleme, gelişim sürecinde dikkat edilmesi gereken hususlar ve nasıl davranılması gerektiği noktasında rehberlik rolü üstlenme, gelişim sapmalarının fark edilmesi durumunda doğru yönlendirmelerin yapılmasında destek sunmaktadır.
ÇOCUK RESİMLERİ NE ANLATIR?
Çocukluk insan hayatının önemli bir zaman dilimidir. Bütün kültürlerde çocuklar küçük kas kullanımı gerektiren oyunlar oynarlar. Oyunların çeşidi var olan oyuncaklara ve kültürel geleneklere göre değişir. Kille oynama, blokları inşa etme, yapboz yapma gibi etkinlikler yaygın ince motor etkinliklerindendir. Resim yapmak ise yeryüzünde yaşayan tüm çocuklar için evrensel bir aktivite ve tüm kültürlerde en yaygın ince motor etkinliğidir. Resim yapmak çocuklar için doğal bir süreçtir. Çocuklar bebeklikten itibaren çeşitli şekiller kullanarak denemeler yaparlar ve çocuklar büyüdükçe bu denemeler anlam kazanır. Resim yapmak, çocuğun ince motor becerilerini destekler, hayal gücünü çalıştırır, kendini yaratıcı yollarla ifade etmesini sağlar. Aynı zamanda resim, çocuğun yazma becerilerinin temelini oluşturur. Resim için çocuk bir araç olmazken, resim çocuk için bir gelişim aracıdır (Artut, 2001; Atan, 2009). Resim yapmak, çocuk için sadece hoş vakit geçirme uğraşı değildir, zihinsel, sosyal ve estetik alanlarda gelişimi desteklemekte aynı zamanda bir öğrenme yaşantısı da sunmaktadır (Yavuzer, 1995; Can Yaşar ve Aral, 2008; 2009).
Çocukluk insan hayatının önemli bir zaman dilimidir. Bütün kültürlerde çocuklar küçük kas kullanımı gerektiren oyunlar oynarlar. Oyunların çeşidi var olan oyuncaklara ve kültürel geleneklere göre değişir. Kille oynama, blokları inşa etme, yapboz yapma gibi etkinlikler yaygın ince motor etkinliklerindendir. Resim yapmak ise yeryüzünde yaşayan tüm çocuklar için evrensel bir aktivite ve tüm kültürlerde en yaygın ince motor etkinliğidir.
Resim yapmak çocuklar için doğal bir süreçtir. Çocuklar bebeklikten itibaren çeşitli şekiller kullanarak denemeler yaparlar. Ve çocuklar büyüdükçe bu denemeler anlam kazanır. Resim yapmak, çocuğun ince motor becerilerini destekler, hayal gücünü çalıştırır, kendini yaratıcı yollarla ifade etmesini sağlar. Aynı zamanda resim, çocuğun yazma becerilerinin temelini oluşturur. Resim için çocuk bir araç olmazken, resim çocuk için bir gelişim aracıdır (Artut, 2001; Atan, 2009). Resim yapmak, çocuk için sadece hoş vakit geçirme uğraşı değildir, zihinsel, sosyal ve estetik alanlarda gelişimi desteklemekte aynı zamanda bir öğrenme yaşantısı da sunmaktadır (Yavuzer, 1995; Can Yaşar ve Aral, 2008; 2009).
Çocuk resimleri gelişim aşamaları:
Karalama dönemi (2-4 yaş):
Dönem yaklaşık olarak 15 aylıktan itibaren başlar. Çocuk, 3 ya da 4 yaşına girene kadar devam eder. Karalama dönemi çizimin ilk dönemi olarak da adlandırılır. Bu dönemin sonlarına doğru büyük zikzak çizgiler daha kontrollü ve dairesel işaretler haline gelir. Sonunda ayrık şekiller görülmeye başlar. Çocuklar bir sonraki döneme geçerken karalamalarını isimlendirmeye başlar, hikâyeler anlatırlar.
Şema öncesi dönem (4-7 yaş):
Dönem 3 veya 4 yaşından itibaren başlar. Çocuk, 6 veya 7 yaşına girene kadar devam eder. İlk temsili resimler çizilir. İlk kez yetişkinler çocuğun ne yaptığını tanıyabilir. Dönemde çocuklar kendileri için önemli olan kişi ve olayların basit resimlerini yapmaya başlar. Bu aşama resimlerde baş baskındır; ardından çocuklar çubuk kol, bacaklar ve gövdeyi ekleyerek devam ederler.
Şema dönemi (7-9 yaş):
Dönem 6 veya 7 yaşından itibaren başlar. Çocuk 9 veya 10 yaşına kadar devam eder. Bu dönemde insanlar, evler, ağaçlar, hayvanlar, bulutlar ve güneş gibi figürler ayrıntılarıyla yer alır. Bu dönemin başında figürler havada uçar ve anormal büyüklüktedir. Daha sonra figürler yere iner, mavi bulutlarla kaplı bir gökyüzü belirir.
Gerçekçilik (gruplaşma ) dönemi (9-12 yaş):
Bu dönemde çocuk toplumun bir ferdi olduğunu idrak etmeye başlar ve resimleri bu yönde şekillenir. Gerçekçilik Dönemi’nde insan figürü, daha orantılı, gerçekçi ve bol ayrıntılı hale gelir. Çocuk, cinsiyet ayrımını 6-8 yaşından itibaren resimlerinde göstermeye başlar. Figürleri yapmak için geometrik şekiller kullanmak yerine çizgilerinde daha esnek olmayı tercih eder. Figürleri kağıt üzerinde daha düzenli konumlandırır. Resme perspektif vermeye başlar. Yer çizgisini kağıdın biraz daha yukarısına çizerek toprağa kendi rengini verir.
Konu seçiminde de kız ve erkek çocukları farklılık göstermeye başlar. Kız çocuklar; kadın yüzü, kıyafet, ev, hayvan figürlerine yer verirken erkek çocuklar daha çok; tekne, uçak, tren gibi figürler çizerler.
Görünürde doğalcılık dönemi (12-14 yaş)
Ergenliğin başlangıcı olan bu dönemde çocuk/ergen çevresindeki nesnelerin ayrıntılarını, oranlarını, boyutlarını inceleyerek resmine yansıtmaya çalışır. Ergenlik döneminin getirdiği duygusal dalgalanmaları ve benlik arayışı, resimde konu seçimini ve kendini resme yansıtma tarzını etkileyebilir. İnsan figürünü çok ayrıntılı çizdiği ve renkleri en iyi şekilde kullandığı bilinir. İnsan figürünün hareketleri ve kumaş kıvrımları gibi ayrıntıları resme aktarmaya çalışır. Yetişkinler gibi resim yapma eğilimindedir ve eksiklerini öğrenerek düzeltme yoluna gidebilir.
Çocuklar genellikle etraflarındaki dünyayı fiziksel, duygusal ve duyusal yöntemlerle keşfederler; kalem, fırça ve kağıt, onların en büyük umutlarını ve en derin korkularını iletmenin en iyi yoludur. Resimler çocukların hissettiği duyguları, var olan düşüncelerini, yapmak istedikleri veya yaptıkları davranışları ifade edebildikleri bir kanaldır. Afet sonrası da çocuklar hayalle gerçeği ayırt etmekte güçlük çekebilir, konuşmayı reddedebilirler. Hazır olana kadar sözel iletişim kurmak için zorlanmamalıdırlar. Ancak resim çizmek onlar için bir görev değil etkinlik yoluyla kendini ifade etme aracı olacağı için bunu kabul edebilirler. Çocuğun hayatında büyük yeri olan ve iç dünyasının kapısını dışarıya açmasına yardımcı olan resmin çocukların umutlarında nelerin yer aldığını anlamak ve yaşanılan olayların bu yansımalarına verdiği şekilleri görmek adına bu çalışma yapılmış ve toplumun bu alanda bilinçlenmesi için de sergilenmiştir.
Çocuk Gelişimci: KADRİYE YILMAZ
Uzman Çocuk Gelişimci: ŞERİFE KAYA